Soy Ağacı Nasıl Çıkartılır?
Sanal alem, son günlerde hararetle “Soy ağacımı çıkartmak istiyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?” diye soruluyor. İnternet’teki onlarca ‘şecere sitesi’, akrabalarını bulmak için çabalayan meraklıların yorumlarıyla dolu.
Son yılların en fazla merak edilen konusunu başta Devlet Arşivleri Genel Müdürü Yusuf Sarınay olmak üzere ilgililere sorduk. Sarınay, konuyla ilgili bir müjde verdi: “Bir terslik olmazsa çok kısa bir süre içerisinde arşivlerdeki nüfus defterlerini meraklılarıyla buluşturacağız.”
Soyağacı çıkarmak uzun ve zor bir uğraş. Ailenin büyüklüğüne göre araştırmalar üç ya da dört yıl sürebiliyor. Sağlıklı verilerin ışığında bir soyağacı çıkarmak için öncelikle ailenizi çok iyi tanımanız gerekiyor. İlk etapta hafızası yerinde olan aile büyükleri sizin için en büyük veri kaynağı olacaktır. Elde ettiğiniz yeni aile fertlerini hemen not edin, çünkü soyağacındaki açılım bu akrabalar üzerinden yapılıyor. Aile büyüklerinizden öğrendiğiniz bilgiler sizi 1900’lü yılların gerisine götürebilir. Bundan sonra ise işin zor kısmı başlıyor. Osmanlı dönemi resmî kayıtları ve tarihî belgeler önemli veri kaynakları.
Uzmanlar ne diyor?
Devlet Arşivleri Genel Müdürü Yusuf Sarınay: “Eski defterleri tasnif ediyoruz”
“Şu anda elimizdeki defterleri tasnif ediyoruz. Adres tespitleri yapılıyor, numaralar veriliyor. Elde edilen bilgiler dijital ortama geçiriliyor. Terslik olmazsa birkaç ay içerisinde bu bilgileri meraklılarıyla paylaşacağız. Soyağaçları ile ilgili araştırma yapanlar, 1800’lü yılların başına kadar gidebilecek.”
Psikiyatrist Prof. Dr. Bengi Semerci: “İnsan yalnızlaştıkça geçmişine özlem duyar”
“Son yıllarda kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle bu konu adeta bir ‘merak patlamasına’ dönüştü. Bu duygunun son yıllarda depreşmesinin sebebi modern dünyada insanın kendisini yalnız hissetmesi. Yalnızlık, geçmişe duyulan merakı da beraberinde getiriyor.”
Tarihçi Doç. Dr. Erhan Afyoncu: “Eğitim ve gelir seviyesi merakı artırdı”
“İnsanın bir şeyleri merak edip araştırması için eğitim seviyesinin artması gerekiyor.”
Sosyolog Doç. Dr. Mazhar Bağlı: “Türk-Kürt kavgası çıkarmak isteyenler, önce kendi soyağaçlarını incelesin”
“Soyağaçları ile ilgili araştırma yapanlar Türkiye’nin çok farklı etnik yapıları içerisinde barındırdığını göreceklerdir. Mesela içerisinde bulunduğumuz şu günlerde kaygıyla izlediğim bir durum var. Birileri Türk-Kürt çatışması çıkarmaya çalışıyor. Bu zihniyetteki insanlar zahmet edip bir baksalar Kürtlerle Türklerin birbirlerinden kız alıp verdiklerini görecekler.”
* * *
Son elli yıl boyunca etraflıca öğrenilmesi gereken konulardan biri de Türkmen boy ve oymaklarının yapısı, düzeni, türeyişi ve onların adlarıdır. Türkmen Türkçesiyle ifade edilen konular hakkında, elli yıl boyunca İlmî bir eser yayımlanmadı. Rusça ile ilgili olanlar dışında herhangi bir İlmî çalışma yapılmadı. Boyların, aşiretlerin ve adlarının öğrenilmesi ve üzerinde çalışmalar yapılmasında halk arasındaki aşiretçilikten hareket edildi. Aslında tam tersine kendi aslını bilmeme, sadece Türkmen boylarını değil; bütün Türk halklarının ve diğer akraba topluluklarının kökünü, türeyişini aynı kaynaktan türemiş olduğunu anlamama, aşiretçiliği, aşiret milliyetçiliğini oluşturmaktadır.
İşgal, devamlı göç, sosyal ve İktisadî olayları hesaba katmazsak, boy ve oymaklara mahsus söz konusu ilişkiler, halkın çeşitli gruplarının birbiriyle kaynaşmasına veya akrabalık kurmasına vesile olmuştur.
Bütün tarihî kaynakların tasdik ettiği gibi, Türk halkları çok eski zamanlarda bir kökten, bir gruptan türemiş; el, halk, topluluk olduktan çok sonra da farklı boylara ayrılmışlardır. Onların çoğunluğu sonradan ayrı bir halk olacak kadar gelişmiştir. Türkmen boyları da bir kökten (eski Oğuzlardan) gelmektedir.
Türkmenler, bir kökten türemiş olan büyük bir darahtın (ağacı) büyüklü küçüklü dallarıdır. Öyle ki zamanla Türkmen halkı, komşu halkların ve boyların çeşitli gruplarını kendi yapısına kabul etmiştir. Sırasıyla bu halkın çeşitli parçaları, grupları da yakın ve uzak halkların (hatta Rusların, Macarların, Bulgarların, Kürtlerin, Farsların…) arasına sinmiştir.
Sonuç olarak Türkmen boy ve oymaklarının birbirlerini aynı kanı taşıyan kardeş sayması gibi, biz de çevremizi kuşatmış olan çok sayıdaki halklar ile kendimizi aynı kanı taşıyan akrabalar olarak saymalıyız.
* * *
Şecere, Türkmen Soyağacı – Soltanşa Atanıyazov
Toplulukta söylenmeyecek söz Gizli olarak da söylenmemeli