Oğuzların Bozok kolundan bir boydur. Osmanlı Hanedanı bu boydan gelmiştir. Oğuz Türkmenlerinin en eski ve güçlü boylarından biri Gayılar’dır. Mahmut Kaşgari’nin sıralamasında Gınıklar’dan sonra ikinci sırada yer alırlar.
Bu boy, Reşideddin, Abulgazi ve diğer orta çağ alimlerinin eserlerinde ise, ilk sıradadır. Özetle, Gınıklar 11. yüzyılda en güçlü, ağa konumunda, insan sayısına göre aşırı kalabalık bir boy olsa da daha sonra bu sırayı Gayılar almıştır. Hatta Türkmen klasik şairlerinin eserlerinde bile Gayılar ve Bayatlar il başı (ilin yöneticisi) sayılmaktadır. Mollanepes’in “Âleme gelgey, gelmegey” (Alem’e gelecek, gelmeyecek) şiirinden alınan şu mısralara dikkat edin:
il başı Gay u Bayat, Imıklı, Agar, Arabaçı Nerezimde bir senin dek ya-ha bolgay, bolmagay.Gayılar, günümüz Türkmenistan topraklarında bağımsız boy olma özelliğini kaybetmiş, uruk şeklinde Göklenlerin ve Bayatların içerisine katılmışlardır. Çünkü bu boyun vekillerinin çoğu Selçuklu göçü devrinde Türkiye, Iran, Irak, Suriye ve Kafkas yurtlarına göçmüştür. Türk âlimi Prof. Faruk Sümer’in “Oğuzlar (Türkmenler)” adlı kitabında verilen bilgiye göre, Türkiye’nin Anadolu vilayetinde 25 tane köye Gayılar’ın etnik adı verilmiştir. 16. yüzyılda bu obaların sayısı 94 imiş.
Reşideddin ve ondan sonraki orta çağ âlimlerinin çoğu Gayı sözünü Oğuz Han’ın büyük oğlu Günhan’ın birinci oğlunun adı ve ondan türeyen boy olarak kabul etmektedirler. Gayı sözcüğünün anlamını “sağlam” şeklinde açıklamaktadırlar. Muhtemelen onlar Gayı ve Gayım sözcüklerinin aynı kökten geldiğini düşünmüş olsalar gerek.
Gayı sözcüğünün anlamına farklı açılardan bakmaya çalışalım: Dünya halklarının çoğunda bu arada Türk halkında da çok eski etnonimler “adam”, “akrabalar”, “oymak”, “uruk” gibi anlamlar taşıyan basit sözcüklerden türemişlerdir. Gayı boyu da “garındaş” anlamındaki eski Türkçe gad > gaz > gay sözcüğünden ortaya çıkmış olsa gerek. (Türkçede d-z ve z-y ses değişmesi, özelliği olan fonetik bir olaydır. Krş. azak – ayak). Orhon Yenisey Türkçe yazılı yadigârlıklarında rastlanan gadırı, 11. yüzyılda yazılan “Kutadgu Bilig” adlı eserdeki gazın, günümüz Türkmen dilindeki gayın sözcükleri bu gad-gaz- gay sözcüklerinden ortaya çıkıp, “kadının babası”, “kayın” ve “karındaş” gibi anlamlar taşımaktadır. Kaşgarlı Mahmut, gadaş ve gazaş sözcüklerinin “garındaş” anlamında kullanıldığını söylemektedir. Genellikle eski galaş sözcüğü, Türkmen dilinde daha sonraki dönemlerde anlamı daha açık olan sözcüklerle değiştirilmiş ve gardaş ve garındaş şekline dönüşmüştür, (garındaş: bir karından çıkan.) Eğer bu tahminimiz doğru değilse o zaman gayı sözcüğünün sonundaki -ı (veya ~ık. Kaşgarlı Mahmut bu adı kayıg şeklinde kullanmıştır) topluluk bildiren eski Türkçe bir ektir. Sonuçta gayı (kayıg) etnonimi, “ganndaşlar grubu”, “gan garındaşlardan türeyen il” gibi anlamıyla ortaya çıkmıştır.
* * *
Soltanşa Atanıyazov